Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin küme toplantısında açıklama yaptı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının satır başları şöyle:
*CHP olarak demokrasiye inanıyoruz. Olmazsa olmazımızdır. T.C.’nin ikinci yüzyılında cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak bunun içindir ki sloganımızdır.
HDP AÇIKLAMASI
*Yeni bir yüzyıla güzelce, gülümseyerek, huzur içinde girmeliyiz. Önümüzdeki seçimler bu bağlamda kıymetli. Siyasi partilerin kapatılması askeri periyotlara ilişkin bir devirdir.
*Demokrasilerde siyasi partiler kapatılmaz. O nedenle partileri kapatıp hazine yardımını kesmek üzere demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz gerçek da bulmuyoruz.
DOKUNULMAZLIKLAR AÇIKLAMASI
*Öyle bir noktaya geldik ki tehdit ediyorlar. Gücü elinde tutan tehdit etmeye başlıyor. ‘Dokunulmazlığınızı kaldırırız’ diyorlar. Ali Yetenekli Başarır ve Lütfü Türkkan.
*Açık ve net söylüyorum bizim, CHP’lilerin, milletvekillerinin ben dahi dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız namertsiniz. Biz kul hakkı yemedik ki korkalım.
*Düşüncelerimizden dolayı mü yargılamak istiyorsanız, yargılayın. Yolsuzluk yapmadık ki korkalım, sizler üzere değiliz. Sizlere de benzemek istemiyoruz. Hesap verilecekse korkmayız.
*Parlamentonun geleneklerini ayaklar altına alıyorlar. Korkmuyoruz, korkmayacağız. İnandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz, yürüyeceğiz, yürüyeceğiz.
GAZETECİLER GÜNÜ…
*Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Öncelikle kalemini satmayan, haber peşinde koşan, öğrendiği haberi doğrulatan, sonra bunu haberleştiren namuslu bütün gazetecilere hepimizin şükran borcu var. Onurlu bir gazeteci asla kalemini satmaz.
*Onuruyla haberini yapar. Bir baskıyla karşılaştığında da çekinmez ve ürkmez. Haberini bir gazeteci ideali içinde müellif ve kamuoyunu bilgilendirir. Gazetecilerin gerçek demokrasilerde dördüncü güç olarak algılanmasının temel ideolojisi de budur.
*Ocak ayının gazeteciliğimiz açısından büyük acılar barındırdığını bilmenizi isterim. Metin Göktepe, Uğur Mumcu onlardan biriydi. Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink onlardan biriydi.
*Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde lakin birer ocak ayında katledildiler. Basın özgürlüğünün olmadığını, sansür uygulandığını biliyoruz, gerçek haberlere yasak getirildiğinin farkındayız. Kalemini satan fakat kendilerine gazeteci diyenleri de biliyoruz.
*Televizyonlara çıkıp AK Parti ismine konuşan, kalemini satan, fikrini satan, aklını saraya kiralayan kelamda gazetecileri de biliyoruz. Bu ülkeye demokrasi geldiğinde onlar televizyona çıkamayacaktır.
*Kalemini satmayan gazetecilerin günü kutlu olsun. Üniversal gazetesine ilan vermiyorlar. Bunları da yine düzenleyeceğiz.
*Ahlakı, adaleti hükümran kılacağız. Evrensel’e, Yeni Asya Gazetesi’ne ilan verilmiyor. Akıl var mantık var. Bunların tamamını değiştireceğiz. Hiç kimse telaş etmesin, bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz.
*Güvenlik güçlerimizin örgütlenmesine müsaade vereceğiz. Polisin intihar ettiği değil, emekli olduğu bir süreci başlatacağız. Uzman jandarma okullarında geçen müddetin hizmetten sayılmasını sağlayacağız. Bunu da Bay Kemal’in kelamı olarak bir köşeye yazın.
“BAY KEMAL VARSA ADALET VARDIR”
*Sözleşmeli uzman çavuş olmaz, vatan savunmasının mukavelesi olmaz. Tamamını takımlı yapacağız. Astsubaylarımıza sesleniyorum, verdiğiniz adalet çabasını biliyorum.
*Bir olay var, bombayı imha et diye buyruk verene 8 tazminat ödeniyor, bombayı imha ederken şehit olan astsubaya tazminat verilmiyor. Bu garabeti kaldıracağız. Bay Kemal varsa adalet vardır, demokrasi vardır, insan hakları vardır, alın terine paha vardır.
*Devletin misyonunu biliyoruz. Kamu idaresinin bir gayesi var. Toplumda huzuru, inancı sağlamak. Şayet huzuru ve inancı sağlamazsanız o vakit toplum kutuplaşır, kamplaşır ve iç çatışmalara yer hazırlayan bir ortama sürüklenir.
*Türkiye için en büyük risk şu anda budur. Sukunetimizi koruyacağız, vicdanımızın sesini dinleyeceğiz. Sandığa gittiğimiz vakit demokrasiden, insan haklarından yana bir anlayışla oyumuzu kullanacağız. Böylelikle Saray sosyetesini, beşli çetelere artık bu ülkeden temizleyip atacağız.
*Elinizi vicdanınıza koyun ve düşün. Bu memlekette huzur var mı? Bu memlekette yarın sabah neye uyanacağımızı bilmiyoruz. 10 dakika sonra ne olacağını bilmiyoruz.
*Ekonomide, hayatta istikrar yok. İşsizlik almış başını gidiyor. İcra memurları giderek artıyor. Bütün bunlardan Türkiye’nin kurtulması lazım.
*Bunun için sağlıklı, dengeli, aklı başında bir iktidarın olması lazım. Hakim dediğiniz kişi saraydan talimat bekliyorsa o gerçek manada hakim değildir. İradesini satmış, ipotek altına aldırmış kişidir. Sarayın sofrasına oturan hakimin kararından yarar gelmez.
*Bizden toplanan vergilerin toplumun çıkarı için harcanmasıdır. Diğerlerinin çıkarı için harcanıyorsa ülkede refah olmaz. Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde kişi başına gelir 12 bin 582 dolardı. Bugün, kişi başına gelir 9 bin 485 dolara düştü.
*Beyefendi Tank-Palet fabrikasına gitti bir sürü laf etti. Erdoğan bildiğimiz Erdoğan, daima küfür, iftira… Zira cumhurbaşkanlığının ne olduğunu bilmiyor.
*Mahalle kabadayısı üzere o makama oturulmaz. Maalesef, Erdoğan bildiğimiz Erdoğan. O denli bir noktaya geldi ki zavallı kendi troll oldu.
*Devleti ne kadar çürüttüğünün göstergesi de dün yaşandı. Palavra, dolan, iftiralarını alkışlayan kurmay askerler. Biz CHP olarak bize düşeni cesurca yaptık, kan kusup kızılcık şerbeti içtik fakat değişmeyi bildik ve başardık. Her değişim evvel içeriden başlar sonra dışarıya taşar.
*İç reformlarımızı yapmaya başladık. Kolay olmadı bu dostlar, her taraftan şikayetler geldi. İnanın, hiç kolay olmadı fakat değerli olan zoru başarmaktı, başardık.
*Şimdi CHP gerçek manada halkın partisidir. Biz bu türlü yaptık. Pekala Erdoğan ne yaptı? Eleştirdiği her şeye artık şahsen kendisi dönüştü. Vahim bir tiran oldu. Militarizmin savunucu oldu.
*Değişimin önüne büyük bir pürüz olarak çıktı. Dün beni siyasal olarak eleştirirken askerlere alkışlatır oldu.
“HERKES HADDİNİ BİLECEK”
*Askerlerin alkışlaması şahsen hiç umurumda değil lakin devlet açısında büyük bir çürümenin göstergesidir bu. Etrafınıza siyaset koridorlarında meslek devşiren askerler koyarsınız elinizde bol yıldızlı, apoletli Orta Doğu üniformaları kalır.
*Onun için komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek, bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak.
BAHÇELİ’YE TEPKİ…
*Son kelamım Bahçeli’ye. Bugün çıkmış bağırıyor. Bağır Bahçeli bağır. Daha çok bağırırsın. Sinan Ateş bizim de evladımızdır. CHP’de ülkücü arkadaşlarımız var. Sinan Ateş onların kardeşi. CHP, şehidimizin hakkını savunacaktır. Bu benim CHP davacılarına karşı sorumluluğumdur.
*Yanında cinayeti azmettiricileri barındırıyorsun, teslim edeceksin. Mafyayla fotoğraf vere vere yanındaki gençlere yanlış iletiler verdin.
*Bir şehit var ortada, bu kan yerde kalmayacak. Kapısına gelen polislere hakaret eden azmettiricileri teslim edeceksin. Artık çık istediğin kadar bağır. Biz Sinan’ın kızlarına adaleti kesinlikle fakat kesinlikle getireceğiz.