Amerikalı bilim adamlarının yaptıkları araştırmada musluk suyunun içerisinde yer alan ve onlarca yıldır kullanılan içme suyunda ‘kloramin’ ismi verilen dezenfektanın yanı sıra tanımlanamayan bir unsur keşfetti.
Dünya genelinde milyonlarca insan tarafından tüketilen musluk sularını korumak gayesiyle kullanılan klorun kimi mesane ve kolon kanserleri, düşük yapma, bebeklerde zayıf doğum üzere kimi aksilikleri olduğu gerekçesiyle alternatif koruyucuları da su dezenfektanının içerisine eklemişti.
MUSLUK SUYUNUN İÇERİSİNDE TANIMLANAMAYAN UNSUR KEŞFEDİLDİ
Bilim insanları ise kloraminin 40 yıldır tehlikeli olup olmadığı merak edilirken, Science mecmuasında yayınlanan bir makalede kloramin dezenfektanına en yakın olan ‘monokloraminin dikloraminenin’ suda ayrışımından sonra ‘kloronitramit’ anyonunun üretildiği ortaya çıktı.
Yapılan araştırmalar sonrasında musluk suyunun içerisinde yer alan ‘tanımlanmamış eser’ ismi verilen unsur hakkındaPerspective muharriri Daniel McCurry, ‘Ne yazık ki, kloronitramit iyonunun ne kadar toksik olduğu yahut hiç toksik olup olmadığı konusunda şimdi hiçbir fikrimiz yok, fakat müelliflerin kestirimleri muhtemelen o denli olduğunu gösteriyor.” dedi.
KLORONİTRAMİT’İN ZİYANLARI ARAŞTIRLIYOR
Su içerisinde bulunan dezenfektanların oluşturduğu tehlike göz önünde bulundurulursa pak su içerek büyüyen bireylerin şanslı olduğunu lisana getiren araştırmacı McCurry, “Su arıtımı, 20. yüzyılın birinci yarısında ABD’de görülen ömür beklentisi kazanımlarının yaklaşık yarısından sorumludur ve bunun büyük bir kısmı dezenfeksiyondan kaynaklanmaktadır. Dezenfeksiyon yan eserlerinin oluşturduğu çok daha küçük tehlikeden kaçınmak için bundan vazgeçmek düşünülemez.” dedi.
Dünya genelinde suyu dezenfekte etmek için kullanılan klorun potansiyel tehlikeleri, içme suyunun yararlarına nazaran daha ağır bastığını belirten araştırmacılar, “Gerçekçi kısıtlamalar (maliyet, teknoloji, vb.) dahilinde dezenfeksiyon yan eserlerine maruziyeti en aza indirmek için elimizden geleni yaparak halk sıhhati ölçeğinde bir şeyler yapmaya değer” diye tabir etti.
AB OZON DEZENFEKTANI İLE SUYU ARITIYOR
Birçok Avrupa ülkesi ise içme suyunu temizlemek için ozonla dezenfekte ediyor. Ayrıyeten UV ışığı ile de suların temizlenebileceğini belirten araştırmacı McCurry su temizlemek için bu iki seçeneğin kullanılabilmesi halinde suda rastgele bir kalıcı unsur bulunmaması gerektiğini belirtti. Klor ve kloraminlerin ozon ve UV ışınlarına nazaran su içerisinde daha uzun mühlet kalarak kireç ayrımına devam etmektedirler.
İNSAN SIHHATİNE ZİYANLARI ARAŞTIRILACAK
Arkansas Üniveritesi’nden Julian Fairey ise yaptığı basın açıklamasında, ‘tanımlanamayan ürün’ keşfi sonrasında ise, ‘’30 yıldan uzun müddettir tanımlanmamış eseri yine üretilebilir formda oluşturabilmemize karşın, evvelki karakterizasyon gayretleri analitik sınırlamalar ve kloramin ayrışma kimyasına ait eksik anlayış nedeniyle engellendi” ifadelerinde bulundu.
Güney Carolina Üniversitesi çığır açan araştırma diyerek araştırmaya sevinçle reaksiyon verirken Dezenfeksiyon uzmanı Susan D Richardson ise kloronitramit anyonunun ziyanlarının araştırılması gerektiğini belirtti.
KOLERA VE TİFO SALGININI ÖNLEDİ
Eyalet İçe Suyu Yöneticileri Derneği Başkanı olan Alan Roberson’un içme suyunun içerisine klor eklemenin en büyük maksatlarından birisinin suyun içerisindeki bakteri ve virüsleri öldürmek olduğu, su kaynaklı tifo ve kolera üzere hastalıklarının önüne geçmek için konulduğunu belirtti.
Bazı Amerikalı şirketler musluk sularının içerisindeki klor ve kloraminlerin arıtılıp arıtılmadığını belirtse de birçok kişi meskenlerdeki arıtma aygıtları ve filtreleri kullanarak tedbir alıyorlar.